Dolar 32,3126
%0.19
Euro 35,1059
%-0.04
Altın 2.279,320
%0.08
Bist-100 8,97
%1.8

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

TÜRKİYE’NİN HEDEFİ “YATIRIM, İSTİHDAM VE ÜRETİM”

Türkiye ekonomisi, 2021 üçüncü çeyrekte de %7,4 büyüyerek G20 ve OECD Ülkeleri arasında ikinci sırada yerini aldı. İhracatımız Ocak-Ekim dönemlerinde geçen yılın aynı dönemine göre %34 oranında artarak dünya ekonomik krizlerle boğuşurken ülkemiz başarısına başarılar eklemeye devam ediyor. Şu an itibariyle Merkez Bankamızın döviz rezervi 127 Milyar Doları aşmış durumdadır. Nerden, nereye! Son zamanlarda Türkiye’de “ekonomi Yönetilemiyor” yönünde bir algı oluşturulmaya çalışılsa da açıklanan ekonomik veriler karşısında bu iddiaların ne kadar asılsız ve ne kadar ciddiyetten uzak olduğu anlaşılıyor. Bu tür algı operasyonları ile Türkiye’yi eskiye götürme ve IMF’ye muhtaç etme hevesleri olsa da TÜRKİYE, IMF defterini Mayıs 2013’te kapattı.  

Merkez Bankası Para Politika Kurulu, politika faizi denilen bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %15’e düşürdü. Cumhurbaşkanımız Yeni TÜRKİYE’de yatırım, istihdam, üretim politikalarının hüküm süreceğini, yatırımların artması ve işsizliğin azalması için faizlerin daha da düşmesi gerektiğini, “ Bu faizler düşecek, biz yüksek faize halkımızı da çiftçimizi de ezdirmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Faiz, üretici açısından borçlanma maliyetidir. Dolayısıyla faiz arttığında borçlanma maliyeti ve bunun getirdiği enflasyonist baskılar artıyor. Faiz zengini daha zengin, fakiri de daha fakir ediyor. Faizden beslenen zenginin üretime bir katkısı olmadığı için bu tür zenginleşme ülke geleceğine de faydası yoktur. Merkez Bankasının faiz indirimi kararından sonra şimdi faiz lobileri harekete geçti ve kur üzerinden ülkemizin geleceğine saldırmaya başladılar. Paran, sermayen varsa neden yatırım yapmıyorsun? Neden istihdama katkı sağlamıyorsun? Amacın üretim, istihdam ise neden yüksek faizi savunuyorsun? Çok iyi biliyorsun ki, faiz üretici açısından ciddi bir borçlanma maliyetidir…

Merkez Bankasının faiz düşürme kararları ve hükümetin düşük faiz politikaları karşısında bazı ekonomistler, iktisatçılar birilerine şirin gözükmek için yüksek faizi savunmaya başladılar. Yüksek faiz lobileri yıllarca bu ülkenin kanını emdi. IMF vesayetinden çıkmış ülkemiz bu faiz lobilerinin de kıskacına bir daha girmeyecektir. Önümüze sunulan acı Reçete neyse içmeye hazırız ama ülkemizin geleceğine asla ipotek koydurmayacağız.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesi ile “Faiz sebep, enflasyon neticedir”

Bu ülkeden enflasyonu da elimizin tersiyle ittiğimiz gibi, yüksek faizi de elimizin tersiyle tepetakla indirmemiz gerekir. Haydi zenginler!, Paranızı faize değil de üretime, istihdama yatırın. Ülkemizin ihracatının %90’ı üretim mallarından ve teknolojiden oluşuyor. Bu ülkede zengin oldunuz, bu ülkede yaşıyor iseniz şimdi paranızı yatırıma ve istihdama yatırın.