Dolar 32,3657
%0.15
Euro 34,9440
%-0.35
Altın 2.325,400
%0.21
Bist-100 9,08
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

BOĞULMAYA KARŞI SEYİRCİ KALIYORUZ

Bazen bir fıkra anlatılır. Bir gün park bekçisinin birisi göldeki adamı görünce öfkeyle seslenmiş:
 
“Tabelayı görmedin mi be adam? Burada yüzmenin yasak olduğunu bilmiyor musun?”
 
Adamcağız bağırarak: “Ben yüzmüyorum ki! Boğuluyorum yahu!”cevabını vermiş.
 
Bekçi: “Ha o başka! Hadi öyleyse, elini çabuk tut biraz!”
 
Günümüzde de birçok ana-babanın durumu bundan farklı değildir. Hani derler ya, “Hiçbir ana ve baba evladının kötülüğünü istemez.” Bu söz aslında doğru; ama icraatta hiçte öyle değiliz. Çünkü bugün çevremizde birçok ana-baba evladının kötü olmasına seyirci kalmaktadır.
 
Hiç unutmam, bir gün zengin bir dostum dışarıda okuyan bir oğlu için, “Oğlum kızlarla gezsin-tozsun diye bol para gönderiyorum” diyerek, bunu iftiharla anlatmıştı. Acaba o gezip tozduğu kızlar da başkasının çocuğu değil midir? Kızlarla gezip tozmak iyi bir davranış mıdır? Hani evladımızın kötü olmasını istemezdik?
 
İşte, bugünki televizyon yayınlarını kendimiz bile saatlerce başından kalkmadan seyrediyoruz. Hem de çocuklarımızın yanında. Bu ne demek? Evladının kötü yola düşmesini istemek değil midir?
 
Yine çocuklarımızı istenilen manada yetiştirdiğimiz söylenemez. Çevremizde gördüğümüz kadarıyla çocuğuna küfretmeyi öğretenler, “Haydi oğlum şuna küfrediver” gibi telkinler yapanlar yok mudur?
 
Aslında bu hususta birçok örnek göstermek mümkündür. Gerek bilerek ve gerekse bilmeyerek evladının kötü olmasına ve kötülüğe alışmasına ön ayak olan birçok ebeveyne rastlamak mümkündür.
 
O halde kimse kendi kendini aldatmasın. Çoğu zaman. “Hiçbir ata evladının kötü olduğunu istemez!” denir; ama hiç de buna uyulmaz. Pek tabii ki istisnaların da olabileceği unutulmamalıdır.
 
Gerçekten evladın kötü olduğu istenmez; ama nasıl? Bunun gerçek ölçüsü bulunup tespit edilmelidir. Yoksa her türlü ahlaksızlığı yapıp, bunu övgüyle anlatmak ve bu durumdan memnun olmak ve bu kötülüğü işleyen evlada destek ve taraftar olup ona bunları yapması için imkân sağlamak evladının iyi olduğunu istemek midir?
 
Bazıları içki içmeyi, genel ahlaka aykırı davranışları uygun, çağdaşlık görüp genel ahlak kurallarını savunan ve bu kurallara uyulmasını tavsiye edenleri de gerici görmektedirler. Peki buna karşı ne diyeceğiz?
 
Elbette sabit ve doğruluğu ispatlanmış genel ahlak kuralları her zaman geçerlidir. Biz bu değişmez kurallara göre hareket etme mecburiyetindeyiz. Onun dışındakiler hiç kimse için ölçü olamaz.
 
Bazen insanlar nefis ve şeytanın tesiri ile her türlü kötülüğü ve rezaleti yapıyorlar. Sonra bu kusurundan döneceğine, bu kusurları savunarak şeytani bir yola giriyorlar. Bu da imtihan gereğidir. Bizim değerlendirmelerimiz genel ahlak kurallarına göredir ve öyle olmalıdır.