Dolar 32,5863
%0.34
Euro 34,7861
%0.16
Altın 2.509,270
%1
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

BİR TEŞEKKÜR DE BENDEN…

Daha önceki yazılarımda tüketim çılgınlığından bahsetmiştim.4-5 hafta öncesine kadar avmler de  ve çarşılar da  alışverişimize devam ediyorduk.Tüm dünya da olduğu gibi Ülkemiz de yayılmaya başlayan covid-19 virüsü sebebiyle hayatımız Amerikan Filmlerini aratmayacak bir aksiyonla değişti.Tabii bu değişim  bilinçli kesimi daha çok etkiledi.Ne kadar büyük bir tehlikenin için de olduğunu fark eden toplumun büyük bir kısmı evin de kalmaya ,dışarıda işine giderken temkinli davranmaya devam etse de belli bir kesim maalesef bu durumun ciddiyetinin farkın da değil.Toplumun  kendince çözüm  ürettiği , fikir yürüttüğü bu dönem de  aslında tek yapmamız gereken yetkililerin uyarılarını dikkate almak.
 
Hepimizin planları,yapacakları vardı.Bir an da her şey değişti ve kimimiz evin de kimimiz işyerinde korkulu bir döneme girdik.Ekonomik kaygılar,işten çıkarılmalar,esnafın dükkanını kapatması ve onlarca sorun peş peşe gelmeye başladı.Çocukların bir anda okuldan uzaklaşıp evde kalması ,yaşlılarımızın sokağa çıkma yasağı derken zor bir dönemden geçiyor olsak da bu durumun  iyi taraflarını düşünerek bu süreci psikolojik açıdan sağlıklı atlatmak çok önemli.Sonuçta Sağlık Bakanlığımızın ve Milli Eğitim Bakanlığımızın çok yoğun bir şekilde çalıştıklarını ve süreci başarılı bir şekilde sürdürdüklerini  sanırım hepimiz farkındayız.
 
Bizler de vatandaş olarak üstümüze düşeni yaparak tedbirli olup sağlığımızı koruyarak destek olabiliriz.Evde kaldığımız bu dönem de bir çok şey daha kıymetli oldu.Özlemlerimiz her geçen gün artmakta.Sosyal medya paylaşımlarına baktığım da bazı durumlar abartılı gibi geliyor.Mesela evde sıkılmak.İnsan evde neden sıkılır,üretmediği için boş kaldığı için sıkılır.Hepimizin illaki bir yeteneği ,ilgi duyduğu bir alanı vardır.Aslın da çocuklu aileler için sıkılacak pek zaman olmadığını da düşünüyorum. Aynı şekilde çocuk olmayan evler de üretilecek birçok şey illaki vardır. Eli hamur görmemiş birçoğumuz yıllar öncesin de annelerimizin yaptığı gibi ekmek,bazlama,börek yapmaya başladı.Şöyle 25-30 yıl öncesine gidelim.Avmlerin  olmadığı yıllar;  ayda bir kere  babalarımız maaş alınca erzak alınmaya toptancıya gidilirdi.Günlük ekmek,sigara gofret   Ali Amcanın Bakkalından alınırdı.Pazara haftada bir kez gidilirdi.Öyle canım sıkıldı çarşıya gidelim yoktu.Zaten annemiz dantel iplerini Tuhafiyeci  Ayşe den alırdı.Hafta sonu fast food yeme alışkanlığımız yoktu.Tatil zamanlarında sabah kalkılır kahvaltı ,ev işi,kızlar anneleriyle el işi ,oğlanlar sokakta top peşinde yada ev de atari oyunu  başında olurdu.Hiç canımız sıkılmazdı .
 
Yıllar önce canlar sıkılmayan annelerimizin ve bizlerin şimdi de canı sıkılmamalı.Bunca sağlık çalışanı,polis,bekçi,asker dışarıda mücadele verirken sıkıldım deyip çarşıları,marketleri sorumsuzca doldurmak bu insanlara karşı hak yemektir.Tüm topluma karşı hak yemektir.Sokağa çıkma yasağı gelmesini istemek yerine sadece işe gitmek için evden  çıkarsak ,keyfi çarşı pazar dolaşmazsak,parklarda diz dize oturmazsak biz bu mücadeleyi kazanırız.Geçenlerde hafta sonu sokağa çıkma yasağının açıklanmasıyla beraber adeta marketlere bakkallara hücum ettik.2 gün su içsek bile ölmeyiz,en başından beridir eğitim,sağlık ve ekonomi de büyük mücadele veren Devletimize güvenmeliyiz.Sokağa çıkma dediği vatandaşını ekmeksiz susuz bırakacak değil ve nitekim bırakmadı.
 
Bu sıkıntılı süreçte bir insan, bir vatandaş  olarak  lütfen zorunlu olmadığı sürece dışarıda ve marketlerde, toplumsal alanlarda dolaşmayalım. Bu kul hakkıdır.Bir paket bisküvi için markette sıraya girmeyelim.Sağlık Bakanlığımızın  söylemiş olduğu tedbirlere uyalım.
 
Güzel Ülkemin güzel insanlarına sağlıklı,huzurlu  günler dilerken, özellikle başta sağlık çalışanlarımıza,polis ve askerlerimize,bekçilerimize ve tüm çalışan, üreten, Ülkemize fayda sağlayan herkese sonsuz teşekkürler ediyorum.