Al kendinden kendini dışarı
Etrafa dönüp baktığımda o kadar çok kendi olamayan, kendine varamayan, kendinde kalamayan insan var ki..
Sakın yanlış anlaşılmasın sevgili okuyucu, çoğunun ağzında çoktan çürümüş bir sakız var: “İnsanları olduğu gibi kabul etmeliyiz.”
Yalan, vallahi yalan.. Cümle doğu da söyleyen yanlışta. Görünmez parmaklıkları ardında yaşıyorlar. ‘Elâlem ne der hapishanesi’
Açıkçası çok da umursamıyorum. Bana ne!
Ben ‘Sana ne!’ kısmıyla ilgileniyorum.
Bu zavallı yapıyı özümsemiş, benimsemiş insanların kendi olan insanlara katlanamama ve onlara zarar verme çabası var. Buna psikolojik şiddet, diyoruz.
Zordur psikolojik şiddetle başa çıkmak. Size zaman içinde birkaç tüyo verebilirim. Kitabımda zaten yazıyorum bunları.
İlk önce bir kendinizi tanıyın ve kabullenin. İlk başlangıcınız bu olsun. Sonra size etraftaki tetikleyicileri de anlatacağım. Bu tetiklere karşı kendinizi nasıl koruyacağınızdan bahsedeceğim.
Sizin için Atatürk’ümüzün olağanüstü söylemlerinden birini bırakıyorum buraya. Bu hafta bunun üstüne düşünelim, haftaya devam edelim.
“Büyük olmak için, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin. Hiç kimseyi aldatmayacaksın. Ülke için gerçek amaç ne ise, onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. Fakat sen, buna karşı direneceksin. Önüne sonsuz engeller yığacaklardır. Kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak, bu engelleri aşacaksın.
Bundan sonra da sana büyük derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin.”
Fark edeceksiniz emin olun! Ayrıca şunu da yazayım okuyucu, yarın sabah uyandığınızda, yüzünüzü yıkarken aynaya bakın ve kendinize gülümseyerek “Günaydın!” deyin..
Hande Yöremen - İstanbul Gündemi