TUNCAY AKTÜRK: ‘BİRİNCİ ÖNCELİK YAPICI VE YOL GÖSTERİCİ SİYASET’

Gazetemize demeç veren İYİ Parti Arnavutköy İlçe Başkanı Tuncay Aktürk, konuşmasına Gara da katledilen 13 vatandaşımızı anarak başladı: “Terör örgütü PKK tarafından Gara Mağarası’nda haince katledilen 13 vatandaşımıza Allahtan rahmet, ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum. 28 Şubat sürecini yaşamış birisi olarak bu tür olayların bir daha yaşanmaması temenni ediyorum. Darbelerle hiçbir ülke bir yere varamaz, darbe insanlık suçudur bunu bilmek gerekiyor. Siyaset, siyasetin içinde kalarak düşürülebilir veya çıkarılabilir. Diğer şeylere tenezzül edilmesi iyi bir şey değil. Tabii bunu asker yapar da sivil yapmaz mı? Tabii ki yapabilir. Siyaseti kutuplaştırıp tek başıma ben olayım her şeye ben karar vereyim derseniz bu sefer düşünce hürriyeti ortadan kalkar. İnsanlarımızın bir an önce konuşması ve birbirini anlaması gerekiyor. Siyasette bunun yolunu açma sanatıdır Biz bunu görüştüğümüz ilçe yönetici arkadaşlarımızla başarmaya çalışıyoruz. Diyalogları geliştirmeye çalışıyoruz. Ayrıca diyeceğim konuda şu ki ülkemizdeki bir tane ferdin dahi burnu kanasa, biz bundan acı duyarız. Allah ülkemizin dirliğini, birliğini bozmasın” dedi.

‘İSTANBUL’DA ÜYE STANDARDINI TUTTURABİLEN 5 İLÇEDEN BİRİYİZ’

Kendi tabiriyle ‘Biz tatlı bir muhalefet yapmak istiyoruz’ diyerek Hakaretvari bir muhalefet değil, yapıcı ve yol gösterici bir muhalefet olmak, yerel siyaseti de buna teşvik etmenin Arnavutköy adına hayırlı bir iş olacağının altını çizen Aktürk, söyle devam etti: “Bizler Arnavutköy‘de İYİ Parti olarak devamlı şunu dedik; ‘Biz tatlı bir muhalefet yapmak istiyoruz.’ Hakaretvari bir muhalefet değil. Konuşmalarımızda olsun, meclis üyemiz aracılığı ile belediye de olsun biz bunu teşvik ediyoruz çünkü Arnavutköy’lü vatandaşları bilgilendirecek yegane yer burası. Bizler yapıcı ve yol gösterici bir muhalefet olmak istiyoruz. Yani hep böyle suni gündemlerle tartışacak bir muhalefet olmak istemiyoruz. İktidara da imkan vermek istemiyoruz. Mesela 10 yıl önce olan bir olayda  ‘şu niye oldu, bu neden oldu?’ tarzı tartışmaları uygun bulmuyoruz. Tamam, 10 yıl önce olmuş bir olay ama ‘şimdi biz bunu nasıl çözeceğiz?’ Konuşulması gereken aslında budur. Biz bunları çalışma sistemi olarak geliştirdik ve diğer partilere de bu yolda örnek olmak niyetindeyiz. İnsanlarla çok güzel diyaloglarımız oluyor. Güzel karşılıklar alıyoruz. Üye sayımız olsun, vatandaşlarla kol kola olmanın, benimseniyor olmanın gururunu yaşıyoruz. İstanbul genelinde üye standardını tutturabilen 5 ilçeden birisi de Arnavutköy. Üye sayımız nüfusumuza ve aldığımız oya göre çok iyi durumda”

‘HALKIN İÇİNE GİREMEDİKLERİ İÇİN SIKINTILARIDA GÖREMİYORLAR’

Mevcut ülke koşullarına dikkate aldığımızda Arnavutköy bu koşullardan nasıl etkileniyor? Sorumuza cevap veren Aktürk, bununla beraber diğer sorularımızı da şöyle yanıtladı:

“Arnavutköy İstanbul’un en kırsal bölgelerden bir tanesi, bu nedenle ekonomi yönünden hat safhada sıkıntısı var ama şunu da belirtmeliyim ki genelde Türk Kültürü’nde insanların birbirleriyle yardımlaşmasından dolayı bunda başarılı olunuyor. İkincisi de bir vatandaş bir konuda sıkıntı yaşadığında siyasilere, kaymakamlıklara veya vakıflara müracaat ediyor. İşte bu müracaatlar hat safhada, bunu bir kesim görüyor bir kesinse görmüyor. Peki hangi kesim görmüyor? Diyelim ki siyaseten bir adam Ataşehir‘de, Beylikdüzü’nde oturuyor veya başka bir lüks semtte oturuyor. Bunlar halkın içine girmedikleri için halkın sıkıntılarını da göremiyorlar ama bizlere ise aşırı derecede bir müracaat oluyor. Sonuçta bizim binlerce, yüz binlerce vatandaşa bu tür bir imkanları sunmamız ne yazık ki mümkün değil.  İş ve aş isteyen binlerce vatandaşımız sorunlarına çözüm bekliyor.  Başka bir mesele daha sokaklarda çok ciddi sıkıntılar var. Bunun çözümü yalnızca güzel konuşma ile olmuyor halkın cebine şu anda para gitmiyor halk ekmeğini almakta sıkıntı yaşıyor. Özellikle halk ekmekleri kuyruklarına baktığınız zaman, insanlar neden 1 liraya ekmek alıyor? Neden bir lira için oraya gidip saatlerce bekliyor? Cevap çok basit cebinde para olmadığı için hükümetten yeterli desteği alamadığı için sesini bir türlü devlete duyuramadığı için”

‘ARNAVUTKÖY HADIMKÖY’ÜN GETİRDİĞİ OLANAKLARDAN YARARLANAMIYOR’

Benim merak ettiğim bir husus daha var. Sizce Arnavutköy Hadımköy’den yeterince yararlanabiliyor mu?

“Maalesef yararlanamıyor. Sebebine gelince ulaşım! Biliyorsunuz ki orada sanayi bölgesi var. Biz buradan oraya işçi göndermek, çalışan veya personel göndermek istediğimiz zaman örneğin; Bolluca‘dan gelen birisi önce Arnavutköy merkeze gelecek, merkezden de Hadımköy merkeze gidecek. Etti iki otobüs veya Minibüs oradan da birebir Sanayi bölgesine birebir toplu ulaşım aracı olmadığı için ya servisle ya da özel araçla Ömerli, Yeşilbayır’ın bulunduğu bölge için bahsediyorum gidilmesi gerekiyor. Bu nedenle biz o bölgeye çok fazla işçi gönderemiyoruz. Oradaki çalışanlar genelde Esenyurt‘tan, Başakşehir‘den ya da Beylikdüzü‘nden tek servisle gelen insanlar orada çalışma imkanı bulabiliyor.  Arnavutköy sınırları içerisinde sanayi merkezimiz var ama maalesef Arnavutköy bundan yeterince yararlanamıyor.”

‘ARNAVUTKÖY’DEKİ HER EVDE İNTERNET BULMAK GÜÇLEŞİYOR’

Sizce eğitim konusunda Arnavutköy’ün düzeyi ne durumda?

“Biliyorsunuz ki pandemi öncesinde de bu konuda Arnavutköy’ün sıkıntıları vardı ancak pandemi ile beraber yeni koşullar türedi. Biliyorsunuz artık internet her ev için zorunlu bir ihtiyaç halini aldı çünkü Eba TV‘ye bağlanmanız gerekiyor. Çocuklar derslerini orada görüyorlar ama ne var ki Arnavutköy‘deki her evde internet bulmak biraz güçleşiyor. Mahallelerin birçoğunda internet sağlıklı çekmiyor. Bu nedenle sağlıklı bir eğitim alınamıyor. Tabii bu pandeminin vermiş olduğu şartlara bir sözümüz yok ancak internet sorununa kısa sürede çözüm bulunması gerekiyor çünkü çocuklarımızın, evlatlarımızın geleceği buna bağlı.

‘ARNAVUTKÖY’ÜN BİR DEVLET HASTANESİNE DAHA İHTİYACI VAR’

Sağlığa gelecek olursak eğer buradaki Devlet Hastanesi‘ne baktığımızda halktan şikayetler alıyoruz. Devlet Hastanesi‘nin hizmet kapasitesi vatandaş için yeterli değil, buraya gelen insanlar genelde şehir hastanelerine yönlendiriyorlar. Binası büyük ama içinde personel olmadığı için yeteri kadar sağlık hizmeti veremiyor şu anda, Arnavutköy Devlet Hastanesi‘nde hem doktor sayısı itibariyle hem de hemşire sayısı ile sağlıklı bir tedavi sürecini yönetebilecek personel azlığı var. Bir konuda ya da bir alanda insanlar müracaat ettiği zaman genelde başka hastanelere yönlendiriliyorlar. Biliyorsunuz ki geçenlerde Hadımköy‘de bir hastane açıldı. En azından bu konuda mutluyuz çünkü orada yaşayan insanların bu şekilde sağlık hizmeti ayaklarına gelmesi bizim açımızdan da olumlu bir hizmet ancak Onun da belli şartlarda faydası oluyor. Arnavutköy‘ün nüfusu giderek artıyor. Şu anda 280 bini bulan bir nüfusu var. Buranın da güzel bir hastaneye daha ihtiyaç kesinlikle var.”

TUĞÇE HUY-İSTANBUL GÜNDEMİ