SERAP ESER: ‘KADIN MUTSUZSA MUTSUZ BİREYLER YETİŞİR’

‘Meclis tarafından kanunla kabul edilmiş bir metnin kanunlara uymakla yükümlü Cumhurbaşkanı tarafından uygulanmayacağının açıklanmasını hukuki bulmuyorum. Bu Devlet hiyerarşisinin bozulması demektir. ” diyen Kadın kolları Başkanı Serap Eser, gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇIKIŞIN VERDİĞİ MESAJ ÖNEMLİ’

Sözleşmeleri Cumhurbaşkanı’nın imzalaması kabul edilmiş olduğu anlamına gelmediğini aktaran Eser; ‘Meclis o sözleşmeyle ilgili kanun çıkarırsa kabul edilmiş olur.’ diyerek şöyle devam etti: “Yani

Türkiye yi imzalanan sözleşmeyle ilgili hukuki olarak bağlayan mekanizma meclis olduğu halde; Cumhurbaşkanı kanunu tanımayarak sözleşmeden ayrılıyor. Fakat İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışın vermiş olduğu mesaj önemli. Artık kadın korunmayacak aile içi şiddete göz yumulacak anlamına mı geliyor? Hükümet siyasi olarak nasıl bir tercihte bulundu? Bununla neyi amaçladığını açıklaması lazım? Kadın güvencesiz kalmış değil yasalar halen ayakta ama görünen o ki ilerleyen günlerde bunlarında yürürlükten kaldırılması hususu gündeme gelebilir.” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soru yöneten Eser, şöyle konuştu:

‘DÜNÜN DOĞRUSU BUGÜN NEDEN YANLIŞ’

“Bir kadın olarak Sayın Cumhurbaşkanı’na soruyorum; dünün doğrusu bugün neden yanlış? 2011yılında kendinizin onayladığı yasayı 10 yıl sonra iptal etmek için nasıl bir gerekçenizin olduğunu merak ediyorum. Bugün ne oldu da sözleşmeden çıkma ihtiyacı hissettiniz?”

İstanbul Sözleşmesi’nin tanıdığı hakları ve bununla kadının kadına bakış açısına dair sorularımızı değerlendiren Gelecek Partisi Kağıthane Kadın Kolları Başkanı Serap Eser, şöyle konuştu:

İstanbul Sözleşmesi‘nin kaldırılmasına ilişkin olumlu yönde tepki gösterenlerin birçoğu kadın sizce neden?

 ‘DÖVÜLÜYORSUNUZ, ÖLDÜRÜLÜYORSUNUZ’

“Bende şu soruyu sormak isterim o zaman; Sizi korumaya yönelik kaleme alınan ve kabul edilen bir yasanın kaldırılacağının biz kadınlar için iyi olacağına dair gerekçeniz nedir?

Dövülüyorsunuz! Öldürülüyorsunuz! Hor görülüyorsunuz! Kapı dışarı ediliyor yok sayılıyorsunuz. Öncelikle kadını yok sayan her zihniyet şunu idrak etmeli. Doğduğumuzda herkes gibi insan olarak doğduk. Bize bu toplum yapısında birey olmadığımız vurgulandı örneğin ‘’kadın evini temizlesin, çocuğuna baksın, yemek yapsın’’ diyerek bizim dar kalıplar içinde olmamız bekleniyor. Ataerkil bir aile yapısının getirmiş olduğu baskıların bazı kadınlarda erkeğin onun sahibi, veli nimeti olarak görmesi kendini bir birey olarak bile görmeyip yok saydığı kronik bir travmadır.

Eğer Cumhurbaşkanı İstanbul Sözleşmesi’ni fesih etmeseydi, bu sözleşmenin yine de kadınları mutlu edeceğini düşünür müydünüz?

‘KADIN HAKLARI AÇISINDAN KAZANILMIŞ ÇOK ÖNEMLİ MADDELER VAR’

Türkiye de kadın hakları konusunda iyileştirilmesi gereken sadece bir sözleşme mi, bu yeterli mi? Değil tabi ki ama çok önemli bir irade beyanıydı ve bu irade beyanından vazgeçilip geçilmediği veya bunun yerine neyin ikâme edildiği bir muamma. Kadın hakları açısında kazanılmış çok önemli maddeler var. Bu sözleşmeyle korunan annelerimiz, kız kardeşlerimiz, kız çocuklarımız yani işin özeti söylemeye çalıştığımız kadınlarımızı ve toplumun tamamını korumaya yönelik kapsamlı bir sözleşme olmasıdır. Bir kadının haklarını korursanız, toplumun hakkını korumuş olursunuz.

Sizce mevcut siyasi iktidarın ve toplumun kadına bakış açısı nedir?  

‘BAHSEDİLMESİ GEREKEN GÜNÜMÜZ KADINLARI VE YAŞADIKLARI PROBLEMLER’

Burada sorulması gereken ilk soru kadınları hayatımızın neresinde konumlandırıyoruz? Mevcut iktidar kadın hakları ve kadına verilen haklar söz konusu olduğunda geçmişte tarihe mal olmuş kadınları örmek verdiğini görüyoruz. Kimdir bunlar Nene Hatunlarımız , Şerife Bacılarımız, Kara Fatmalarımız gibi listeyi uzatabiliriz. Oysa ki bu isimler ‘’ anne ,eş, kız kardeş’’ gibi sıfatlarla tarihe geçen kişiler değil. ’’İktidarın tarihe adını yazdırmış değerli kadınları örmek gösterip, kadınlara aslında ne kadar değer verdiklerini anlatmak yerine bahsedilmesi gerekenin günümüz kadınlarının ve onların şuan yaşadığı problemlerdir.

Son olarak kadınlarımıza ve topluma vermek istediğiniz mesajınız var mı?

‘KADIN MUTSUZSA MUTSUZ BİREYLER YETİŞİR’

Kadınlarımıza söylemek istediğim öncelikle her birimizin bir birey olduğunu ve toplum içerisindeki yerimizi alıp varlığımızı korumakla beraber bizlerinde her alanda söz hakkına sahip olduğumuzu unutmayalım. Dar kalıplardan çıkıp sosyal hayata karışıp her alanda kendimizi geliştirecek faaliyetlerde bulunalım. Eğitim, ekonomi, sanat gibi her alanda toplumda hak ettiğimiz yeri alalım. Hayalini kurduğumuz her şey için mücadele edelim ve asla pes etmeyelim.

Topluma söylemek istediğim ise; kadınlarımızı kırıp dökmeyelim. Çünkü bir kadın mutsuzsa mutsuz bireyler yetiştirir ve mutsuz bir toplum olur, bir kadın şiddet görüyorsa şiddet gören bir çocuk yetişir şiddete meyilli bir toplum olur ancak bir kadın mutluysa sizde mutlu olursunuz Etrafınız mutlu olur ve toplum mutlu olur çiçek açar gül bahçesi sunar size.

Ne demiş Neşet Ertaş ‘’Kadın insandır, Biz İnsanoğlu”

TUĞÇE HUY - İSTANBUL GÜNDEMİ