‘İKTİDAR AKILLANMAMIŞ Kİ YENİ CEMAAT VE TARİKATLARLA İŞ BİRLİĞİ YAPIYOR’

Plan değişikliği ile ilgili söz alan CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, mezarlık ya da park yapılmak üzere İBB’nin bir vatandaştan satın alarak, önce TOKİ’ye, oradan da bir vakfa geçen hikayesini anlattı.

‘HERKESİN DÜŞÜNMESİNİ İSTİYORUM’ DİYEREK ANLATTI

Anlattığı hikayenin ardından her kesin düşünmesi ve “Türkiye Cumhuriyeti’nde böyle bir iş olmuş mu?” diye düşünmesini istediğini belirten Balyalı, alanın 90’lı yıllarda bir vatandaşa ait mezarlık alanı olarak görüldüğünü, 2014’de park ya da mezarlık amacıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırıldığını, 1 Haziran 2016 tarihinde de bir tevhit işlemi gerçekleştirip kısmen sosyal ve kültürel tesis alanı halini aldığını söyledi.

MEZARLIKTAN, TESİS ALANINA DÖNÜŞEN ARAZİNİN HİKAYESİ

15 Haziran 2017 tarihinde ise İBB’nin şirketi KİPTAŞ’ın talebi ile söz konusu arsanın trampasının gerçekleştirildiğini söyleyen Balyalı şöyle devam etti.

“KİPTAŞ elinde bulunan ‘VENİZİA‘ isimli konutlardan 35’ini Büyükşehir Belediyesi‘ne veriyor, bunun karşılığında da arsayı Büyükşehir Belediyesi‘nden alıyor.

25 Ağustos 2017’de arsanın satışı için genel müdürlük onayı alınıyor ve 28 Eylül 2017 tarihinde yapılan ihale ile, söz konusu arazi 29 milyon 990 bin lira bedelle adı geçen vakfa veriliyor.

Söz konusu arsada İBB yönetimi olarak Eyüp Gençlik Merkezi inşaatı başlamış, 10 milyon 832 bin 188.57 lira harcanmış, ihaleleri yapılmış ve mekanikte de yüzde 67’ye gelinmiş. Ama Kiptaş tarafından bu inşaat durduruluyor. Bakın işte Türkiye Cumhuriyeti’nde böyle olağanüstü iş var mıdır bilmiyorum.

AÇILIŞINI CUMHURBAŞKANIMIZ YAPTI

Bir vakfın genel merkezi olan yerin açılışını da Sayın Cumhurbaşkanımız yapıyor. Yani 10 sene önce vatandaşın mezarlık alanında olan yer, bugün karşımıza bir vakfın genel müdürlüğünün özel sosyal kültürel tesis alanı olarak geliyor.

İmamoğlu başkanımız seçim döneminde söylemişti, bizde geçmiş dönemde yine bu mecliste çok sık ifade etmiştik. Bazı arkadaşlar bu yapılanları reddetmişti ama alınan meclis kararları ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçmiş dönemlerde birtakım vakıf, tarikat ve cemaatlerle çalıştırıldığının en net göstergesi buna benzer şeylerdir.

Şimdi sormak istiyorum;

*Türkiye Cumhuriyeti’nde bu iş ve işlemleri herhangi bir belediye yâda meclisinde yaptıracak bir dernek ya da vakıf var mıdır?

*İktidara bu kadar yakın bir vakıf olmasaydı bu iş ve işlemleri yaptırabilir miydi?

Sonuç itibari ile İBB eliyle kamulaştırılan yer bir vakfa verildi. Biz ise o alanın Eyüp gençleri için hizmet edecek bir gençlik merkezi haline gelmesini istemiştik ama bir vakfın genel merkezi olarak bu gün oylamaya geldi. Takdir İstanbulluların”

CHP’NİN VAKIFLARLA NE ALIP VEREMEDİĞİ VAR

Balyalı’nın ardından söz alan AK Parti Grup sözcüsü Faruk Gökkuş, 'CHP Grup sözcüsü arkadaşın vakıflarla ne alıp veremediği var' diyerek, vakıfların toplumun kültürel ihtiyaçları için kar amacı gütmeyen kuruluşlar olduğunu söyleyerek, “CHP’nin vakıflarla ne zoru var” dedi.

Anayasanın 24. Maddesinin din ve vicdan özgürlüğünü tanımladığını belirterek konuşmasını sürdüren Gökkuş, CHP’nin din düşmanlığı yaptığını iddia ederek, “Sana ne benim dinimden, inancımdan, hangi görüşte olduğumdan. Bırakacaksınız bu din düşmanlığını. Asıl laiklik ve demokratlık budur. Din ve görüş özgürlüğü anayasal güvence altındadır. Önemli olan suç unsuru olup olmamasıdır” dedi.

CHP’ye de yeni vakıflar kurmasını, topluma ve gençliğe hizmet edecek kuruluşların önünü açmasını söyleyen Gökkuş, “Önemli olan gençliğe, topluma, sanata yapılan hizmettir” diyerek konuşmasını tamamladı.

VAKIFLARLA SORUNUMUZ YOK

Vakıfların mantığı itibari ile vakfiyesini kendi cebinden yaptığını söyleyerek Gökkuş’a cevap veren Tarık Balyalı, “Vatandaşın arsasını nasıl iç ettiğini açıklamayanlar, bizi din düşmanlığı ile suçluyor” ifadeleri ile ‘Din Düşmanlığı’ ithamını Gökkuş’a iade ettiğini söyledi.

Vakıflarla bir sorunlarının olmadığını, aksine vakfiyesini kendi cebinden yapıyorsa saygılarının sonsuz olduğunu ama devletin ya da belediyenin cebinden vakfediyorsa saygılarının da olmadığını söyleyerek devam eden Balyalı, “Bizim tarikatlarla, cemaatlerle sorunumuz var” dedi.

Geçmişte iktidarın birlikte iş yaptığı bir cemaatin 15 Temmuz’da bu ülkeye ne yaptığını herkesin bildiğini ifade ederek konuşmasını sürdüren Tarık Balyalı, “Bizim derdimiz bu tarikat ve cemaatler yüzünden yeni bir tehlikenin yaşanmaması noktasında ama bakıyorum da iktidar bundan akıllanmamış ki yeni tarikat ve cemaatlerle iş birliği yapıyorlar. Umarım buda ileride başımıza dert olmaz” diyerek konuşmasını tamamladı.

SELVİ SARITAÇ - İSTANBUL GÜNDEMİ