Dolar 32,3677
%0.16
Euro 34,9983
%-0.19
Altın 2.325,820
%0.23
Bist-100 9,09
%0.15

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Player yükleniyor...

ENVER SEDAT ÇAKIROĞLU’NDAN YEREL BASINA AÇIKLAMALAR

  • İstanbul Gündemi
  • 17.10.2020 - 18:02

Teşkilatlanma çalışmalarını tamamlamak üzere olan Gelecek Partisi Ümraniye İlçe Başkanı Enver Sedat Çakıroğlu, Ümraniye’de yerel basının karşısına çıktı. Birçok gündem konusu hakkında yorumlarda bulunan Çakıroğlu, Ümraniye’nin sorunlarına da değindi. Gelecek Partisi olarak tek hedeflerinin Türkiye’de ve Ümraniye’de iktidar olduğunun altını çizen Çakıroğlu, ülkede gizli devalüasyon yaşandığını, hükümetin, ekonomiden sağlığa kadar birçok konuda gerçekleri halktan gizlediğini savundu. Çakıroğlu, Gelecek Partisi’nin projelerini de paylaştı.

 

Partinin Ümraniye’deki teşkilat çalışmalarını sıralayan Çakıroğlu, “Geçtiğimiz şubat ayında ilçe başkanlığı ataması yapıldıktan sonra Ümraniyemiz’de kendi işinde başarılı insanlarla, ilçemizin demografik yapısına uygun şekilde teşkilatımızı oluşturduk. Yönetim kurarken de hiçbir sıkıntı yaşamadık. Şu anda Ümraniyemiz’in yüzde 70’inde teşkilatlanmış durumdayız” dedi.

 

‘SİYASET DÜSTURUMUZ DOĞRULARI SÖYLEMEK’

 

Türkiye’nin şu anda ağır bir ekonomik krizden geçtiğini belirten Çakıroğlu, “90’lı yıllarda şikâyet ettiğimiz durumdan hiçbir farkımız yok. Sürekli her şeye zam yapılıyor. Zammın olmadığı bir haber var mı? Bundan şikâyet eden kadrolar, bugün o durumları yaşatıyor. İşsizlik tavan yapmış, alım gücü ciddi anlamda düşmüş durumda. Örneğin 2019’da 2500 TL maaş alan birisi 100 bin TL’lik bir arabayı 40 maaşıyla alabilirken, 2020’de bu rakam yaklaşık 70 maaşa yükseldi. 2019’dan 2020’ye geçtiğimizde bir işçinin maaşından 30 aylık maaşı uçmuş gitmiş. Abartma var mı burada? Biz Gelecek Partisi olarak doğruları söyleyerek siyaset yapma düsturunu benimsiyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘KİM, KİMİN MENFAATİNİ KORUYOR?’

 

Türkiye’de açıklanmayan bir devalüasyonun yaşandığını söyleyen Çakıroğlu, “Geçen yılki market fiyatları ile bu yılı karşılaştırdığımızda enflasyonun yüzde 50’nin üzerinde seyrettiğini görebiliyoruz. Döviz kurları kâbus gibi. İlan edilmemiş bir devalüasyonu yaşıyoruz. AK Parti iktidarından önce de krizler oldu bu ülkede. Devalüasyon oldu diye hükümetler değişti. 3-4 sene önce 3,5 TL olan Dolar, bugün yaklaşık 8 TL olmuş ama kimse devalüasyon olduğunu kabul etmiyor. En önemli sorun da bu. Hükümet koalisyonu mevcut durumu kabul etse belki çözüm yolları aranır ama kabul etmiyorlar. Masa başında hazırladıkları verileri insanımıza ‘Uçan’ ekonomi başlıklarıyla veriyorlar. İnsanlarımız kandırılıyor. Yine Sağlık Bakanımız, geçtiğimiz günlerde ‘Gerçek vaka sayısını açıklamıyoruz. Semptom göstermeyeni hasta kabul etmiyoruz’ dedi. Avrupa’da böyle mi? Testi pozitif çıkan hastadır. Sağlık Bakanı yine dedi ki ‘Vatandaş ile paylaşmadığımız bilgiyi Dünya Sağlık Örgütü ile niye paylaşalım?’ Sağlık bakanı kim? Ülkenin en büyük sağlık kuruluşunun sahibi. Aslında sıkıntı burada başlıyor. Hem bakan hem de devletle alışveriş yapan bir tüccar. Turizm Bakanı, Milli Eğitim Bakanı da aynı şekilde. Peki bu insanlar kendi menfaatlerini mi korurlar yoksa devletin menfaatlerini mi?” ifadelerini kullandı.

 

‘TÜRKİYE’DE YÖNETİM NEPOTİZME EVRİLDİ’

 

Ülkenin en büyük sorunlarından birisinin yargı sisteminde yaşananlar olduğunu vurgulayan Çakıroğlu, “Yargı siyasallaşmış durumda. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının uygulanmaması en uç noktadır. Bugün bir mahkeme ‘Ben AYM’nin kararını tanımıyorum’ diyebiliyor. Bu da yargının ne kadar siyasallaşmış olduğunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Bir ülkenin futbol federasyon başkanı, ülkenin en büyük ihalelerini alan bir şirketin sahibi olabilir mi? Dünyanın neresinde var? Bu örnek Türkiye’nin nerelere geldiğini gösteriyor. Ancak kabile devletlerinde olabilecek şeyler oluyor ülkemizde. Eşlere, akrabalara açılan kadro haberlerini okuyoruz. Medyanın da tekelleştiğini görüyoruz. Tarafsız haber yapan medya kuruluşlarına günümüzdeki kadar ihtiyaç hiçbir zaman duyulmamıştır. Artık Cumhur İttifakı ülkeyi yönetemez durumda. Kadroları yetersiz ve akraba ilişkilerine dayalı bir devlet yönetimine doğru Türkiye nepotizme evrilmiş durumda. Başkanlık sisteminde koalisyonların olmayacağı söyleniyordu ama şu anda şartlarının ne olduğu bilinmeyen koalisyonlar var” dedi.

 

‘BELEDİYE BAŞKANI MİLLET BAHÇESİ’NDEN ARTIK ÇIKSIN’

 

Ümraniye Belediyesi’nin hizmetlerini eleştiren Çakıroğlu, “Biz Ümraniye’de yaşıyoruz. Ümraniye’ye yapılan her şey bizim için çok önemli. Yeni seçilmiş bir belediye olduğu için Belediye Başkanımız hakkında tek kelime etmedik. Ama artık süre doldu. 19 ay oldu. İnsanların şikayetleri de tavan yapmış durumda. Dişe dokunur bir icraatını görmedik. Daha önce yapılan mesire yerinin adını değiştirip bir iki makyaj ile yeni yaptık imajı vererek belediyecilik olmaz arkadaşlar. Millet Bahçesi denilen yer zaten vardı. Belediye Başkanımızın, Millet Bahçesi’nden başını kaldırıp Ümraniye’nin 750 bin kişilik bir şehir olduğunu, Ümraniye’nin sadece Millet Bahçesi’nden ibaret olmadığını görmesi gerekiyor” diye konuştu.

 

‘CUMHURBAŞKANI’NIN SÖZÜ YERDE KALDI’

 

Kentsel dönüşüm konusunda sıkıntılar yaşayan Kazım Karabekir bölgesi hakkında da konuşan Çakıroğlu, “Halk huzursuz. Cumhurbaşkanımız 2018’de ‘Vatandaşımız gitsin ruhsat başvurusunu yapsın’ dedi. Belediyecilik, Cumhurbaşkanı’nın sözünü yere düşürmemektir. İki yıl geçti, hala o bölgede kimse ruhsat alamadı. O bölgenin sorunu bir imar sorunu değildir. Ben buradaki sorunu bir deprem problemi olarak görüyorum. O bölge çoğunlukla gecekondularla dolu. Beklenen depremde orada yaşanacak kayıpları düşünemiyorum bile. Bunun sorumlusu genel ve yerel iktidar ile İBB olacaktır. Şirketlerin rantına göre iş yapmaya kalkarsanız, insanları daha beş sene bekletirsiniz. Belli kurallar konularak, vatandaşın kendi binasını yapmasının önünü açarsanız, devletin cebinden para çıkmadan bölge kendi kendine yenilenir” şeklinde konuştu.

 

‘ÜMRANİYE BELEDİYESİ BİR ŞİRKET DEĞİLDİR’

 

Belediye yönetimi kadroları hakkında konuşan Çakıroğlu, “Ben belediyecilik de yaptım, işleri bilirim. Temizlik işlerinde birinci olup ödüller alan Ümraniye’de şimdi insanlar şikâyet eder durumda. İnsanlar belediye yetkililerine rahat ulaşamadıklarından da şikâyetçi. Ümraniye Belediye Başkanı’nın kadrosu hep dışarıdan gelme insanlar. Esenler İlçe Başkanı’nın Ümraniye’de ne işi var? Yerelde bulunmayan insanlar o bölgenin sorunlarını çözebilir mi? KİPTAŞ’tan gelmişler. Ümraniye Belediyesi bir şirket gibi yönetilemez. Bazı isimler ön plana çıkmaya başladı. Eski bir milletvekilinin oğlunun Ümraniye ile ne işi var? Belediye ile bir işinizi çözmek istiyorsanız bir dünür bulacaksınız diyorlar. Bunlar geçmişin hastalıklarıdır. Ümraniye’de yaşananlar ile Türkiye’de yaşananlar arasında bir paralellik olduğunu görüyoruz. Ufak tefek de olsa güzel şeyler de var. Ama bizim görevimiz muhalefet” dedi.

 

‘TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜLMEYECEK SORUNU YOKTUR’

 

Gelecek Partisi’nin projeleri hakkında konuşan Gelecek Partisi Ümraniye İlçe Başkanı Av. Enver Sedat Çakıroğlu, “Genel Başkanımız Prof. Dr.  Ahmet Davutoğlu’nun da dediği gibi, Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Gelecek Partisi, teşkilatlanmasını kanuni anlamda tamamladı. 1 Kasım’da da Ankara’da büyük kongresini yapacak. Biz Gelecek Partisi olarak hem Ümraniye’de hem de Türkiye’de iktidara talibiz. Gelecek Partisi iktidarında, tarafsız ve bağımsız yargı gelecek. Hakimlerin, savcıların kimseden emir almadığı, hukukun üstün olduğu bir yargı gelecek. Mülakatı kaldıracağız. Liyakat esaslı bir devlet yönetimini getireceğiz. Torpil, adam kayırma, nepotizm yok olacak. Siyasi Etik Kanunu, Şeffaflık Yasası’nı çıkaracağız. Kamu İhale Kanunu ve İmar Kanunu’nun düzenlenmesini yaparak birilerinin kısa yoldan köşeyi dönmesinin önüne geçeceğiz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem gelecek. Asgari ücretten vergi kalkacak. EYT sorununa hakkaniyetli bir çözüm gelecek. Dışlayıcı değil kapsayıcı bir siyaset anlayışı ile ülkemize hizmet edeceğiz” şeklinde görüş bildirdi.

 

‘DAVUTOĞLU’NUN ARKASINDAN KOMPLO YAPILDI’

 

Mevcut hükümetin iktidara geldiği günden bugüne çok şeyin değiştiğini vurgulayan Çakıroğlu, “AK Parti iktidara 3Y propagandası (Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar) ile geldi. Ama iktidarları sürecinde 3Y’nin kurumsallaştığını ve yukarıdan aşağı korunduğunu görüyoruz. Ortada bir yozlaşma varsa bir değişimle ortadan kaldırılması gerekiyor. Genel Başkanımız, AK Parti Genel Başkanı iken bunları düzeltmek istediği için arkasından birçok komplo yapıldı” şeklinde konuştu.

 

‘GARANTİLİ SÖZLEŞMELER ACI VERİCİDİR’

 

Garanti geçiş ücretli ihaleler hakkında konuşan Çakıroğlu, “Çanakkale Köprüsü’nü federasyon başkanının şirketi yapıyor. Bir milletvekilinin verdiği soru önergesine Ulaştırma Bakanlığı tarafından verilen cevapta, köprünün maliyetinin 7 buçuk milyar TL olduğu yazıyor. Sözleşmede 45 bin araç geçecek yazıyor. Oradan bin araçtan fazla geçiş olmayacağını herkes bilir. Üşenmedim, hesapladım. Yıllık 2 milyar 580 milyon TL garanti para adam alacak. 16 yılda Limak 32 buçuk milyar TL o köprüden para kazanacak. Bu sözleşmenin acı tarafı da şudur: Kimse bana yerli milli demesin. Taraftar arasında anlaşmazlık çıkarsa gidecekleri yer Londra mahkemesi. Bunun sebebi de iktidar değişirse sözleşmeler bozulmasın amacıdır. 2017 öncesinde garanti ödemeli sözleşme yoktu” ifadelerini kullandı.

 

‘SORUN HER YERDE VARDIR’

 

Gelecek Partisi ile siyasi hayatına devam etme sebebini açıklayan Çakıroğlu, “İçerisinde sorun olmayan bir kurum ya da kuruluş yoktur. Bu sorunların tahammül düzeyi vardır. AK Parti’nin kuruluşunda Türk siyasi tarihinin belki de en iyi kadrosu var. Peki şu anda hiçbiri var mı? Hepsi uzaklaştırılmış durumda. Ben ülkenin Cumhurbaşkanı’nın, Doğu Perinçek tarafından eleştirilen partinin yanındayım. Doğu Perinçek’in sahip çıktığı bir yerde olmam mümkün değil. Metin Feyzioğlu’nun desteklediği bir yapının yanında olmam mümkün değil” diye konuştu.

 

 

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.