DEVA PARTİSİ GENEL BAŞKANI ALİ BABACAN’DAN GÜNDEME DAİR AÇIKLAMALAR

Bir televizyon programına konuk olan ve ülke gündemini meşgul eden konular hakkında açıklamalar yapan Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, halkın sorunlarına karşı resmi kurumların milletten koptuğunu ve sadece propaganda yaptıklarını söyledi. Babacan, “Her alanda sorunlar büyüyor. Cumhurbaşkanı hangi konuyla ilgilenecek? Libya’yla mı ilgilenecek? Doğu Akdeniz’le mi, Suriye’yle mi ilgilenecek? Eğitimle mi ilgilenecek, yoksa Covid’le mi ilgilenecek? Mümkün değil. Bu sistem kökünden yanlış bir sistem. Zaten bu sistem öncesinde de tek adamlık eğilimleri vardı ve başkanlık sistemi bu sebeple çok isteniyordu. Sistem de bunun üzerine eklenince artık Türkiye yönetilemeyen bir ülke haline geldi. Şu anda Türkiye’nin en önemli sorunu; en küçük meselelerin dahi tek bir karar merciine çıkması, Cumhurbaşkanı ‘olsun’ deyince olması, ‘olmasın’ deyince olmaması. Küçük bir ada devleti olsak, tamam. Ama bu kadar büyük bir ülke böyle yönetilemez. Yeni sistemde tek bir siyasi makam var, o da Cumhurbaşkanlığı makamı” dedi.

‘KİMSE HALKI CAHİL YERİNE KOYMASIN’

Şu anki yönetimin en önemli problemlerinden birisi de halktan kopması olduğunu belirten Babacan, “Gittikçe bir saraya, bir külliyeye hapsoluyorlar. Zaten böyle olur: Eğer otoriter bir rejimse, propaganda makinasıyla uğraşırlar. Yeni bir düzenlemeyle bu propaganda makinasının yetkilerini çoğalttılar. Bunların hepsi beyhude çaba. Türkiye enerji başta olmak üzere ithalat yapan bir ülke. Yaktığımız elektriği doğalgazla üretiyor. Doğalgazı Türkiye dolar ile alıyor, benzin dolarla, kâğıt dolarla... Şimdi kim kimi kandırıyor? Kur artışının enflasyona yansıdığını vatandaş görmüyor mu? Kimse vatandaşı cahil yerine koymasın” diye konuştu.

‘HÜKÛMET ELİNİ MERKEZ BANKASI’NDAN ÇEKMELİ’

‘Dolar artmış sana ne’ demenin halkı cahil yerine koymak olduğunu söyleyen Babacan, “Merkez Bankası yanlış ve inat uğruna bir noktada tutuluyor. ‘Bakın çok güzel yönetiyoruz, kur da artmıyor’ demek için kamu bankaları başta olmak üzere farklı metotlarla Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini sata sata erittiler. İlk defa son on iki ayda uluslararası yatırımcılar bizim hisse senedi ve bono piyasasından tam 14,5 milyar dolar paralarını aldılar götürdüler. Bir zamanlar bizim bono piyasasında uluslararası yatırımcıların payı yüzde 30’du. Şu anda yüzde 5’e düşmüş durumda. Satıp çıkıyorlar, daha kötüsünden korkuyorlar. Kuru 7’nin altında tutmak için 120 milyar doları kibriti çakıp yaktılar! Para politikası yanlış, çünkü Merkez Bankası bağımsız değil. Dolar kurunu 7’nin altında tutmak için 120 milyar doları yok ettiler. Bunlar daha iyi günler. Merkez Bankası, hükümetin sözüyle hareket ettiği için durum bu hale geldi. Hükûmetin elini ayağını Merkez Bankası’ndan çekmesi lazım. Diyorlar ki ‘dolar artmış sana ne?‘. Dolar kuru artınca, kur da geliyor enflasyonu vuruyor. ‘Dolar artmış sana ne’ demek bu halkı cahil yerine koymaktır. Bu halkı cahil yerine koymamaları lazım. Çünkü halkımızın sağduyusu sağlamdır” ifadelerini kullandı.

İNTERNET TÜM ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ SAĞLANMALI

Eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacak mekanizmaların ortadan kalktığını ifade eden Ali Babacan, dersanelere para ödeyebilen ailelerin çocuklarının daha başarılı olduğunu belirtti. Babacan, “Çocuklarını özel kurslara yazdırabilenlerin, dershaneye para ödeyebilenlerin çocukları daha iyi üniversitelere gidiyor. Eskiden böyle değildi. Uzaktan eğitim için internet lazım, derslere bağlanabilmeleri için tablet lazım. İnternet tüm öğrencilere ücretsiz olarak sağlanmalıdır. Her öğrencinin şu anda ücretsiz internete bağlanması ve internete bağlanacak bir teknolojik cihaza sahip olması lazım. Biz hükümette olsaydık bunu sağlardık, bunu sağlayabilecek kaynağa sahip olurduk” diye konuştu.